Değişen sağlık şartları ve gelişmeler, sağlık alanındaki çalışmaların yararlı sonuçlar ve ürünler verebilmesi için, çok disiplinli, çok ortaklı, hastalıklar için önlem, tanı ve tedavi hedeflerini kapsayacak bütünlükte işleyecek süreçler gerektirir. Bu noktada, hastadan alınan hastalıkla ilgili doku, kan, plazma, sıvı gibi hastalık ürünlerinin bilimsel araştırmalarda kullanılması sayesinde o hastalığın neden ve oluşum ilişkisi (patogenez) öğrenilirken, patogenezde rol alan işlev ve maddelerin tanınması ile tanı, onlara müdahale sayesinde de tedavi imkanları doğar. Hasta yatağından, laboratuvara, laboratuvardan endüstri ve nihayet toplum sağlığına ulaşan bu süreç günümüzde translasyonel (dönüşümsel) tıp olarak tanımlanmaktadır.
Temel amacı; tanı araçları, ilaç, aşı ve tedavi malzemeleri üretimi, üretilenlerin toplum sağlığı hizmetlerine sunulması olan bu dönüşümsel süreç, klinik ve temel bilimler araştırmalarının yapılmasını sağlar. Ancak araştırmaların ötesinde, elde edilen sonuçların teyidi, teyit edilen sonuçların etik, hukuki, endüstriyel ve nihayet ticari boyutlarda geliştirilmesini sağlayacak çalışmalar gerektirir. Böylece, insan ve toplum sağlığı için yararlı ve kullanımı temel ihtiyaç ürünleri ortaya çıkarılırken, yüksek katma değer imkanları da doğmuş olur.
Son yirmi yıldır, gelişmiş ülkelerde sağlık çalışmaları, yukarıda tanımlandığı biçimde çok disiplinli, çok katılımlı, hasta ürününden toplum sağlığına ulaşacak bilgi ve malzemeleri ortaya çıkaran translasyonel (dönüşümsel) tıp araştırma organizasyonlarının oluşturulmasını ve bu yönde araştırmacı yetiştirilmesini temel ilgi alanına almış, önemli destek fonlarının büyük kısımlarını bu alanlara yöneltmiştir. Gelişmiş ülkelerin tümünde üniversiteler bünyesinde ya da serbest ticari üniteler halinde translasyonel tıp araştırma-geliştirme merkezleri, hatta enstitüleri oluşturulmakta, bu birimlerin açtığı eğitim çağrıları da her alandan profesyonel araştırmacıların yoğun biçimde ilgisini çekmektedir. Avrupa Birliği fonlarının sağlık alanına yönelik olanları da büyük ölçüde translasyonel tıp araştırmalarına yönlendirilmektedir.
Üniversitemiz, yukarıda konu edilen dünyadaki hızlı değişimi dikkate alarak sağlık alanında çok disiplinli olarak üretilecek özgün bilginin, insan ve toplum yararına dönüştürülmesini sağlamak üzere, temel ve klinik bilimler ile mühendislik ve fen bilimleri, etik, hukuk ve endüstriyel bilimler arasında ortaklıklar oluşturarak çalışacak “Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Translasyonel Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESOGÜ – TATUM)”u kurmuştur.